KaganMedya Haber

Uncategorized

DR.VECDET ÖZ 23 YIL SONRA HAFIZAM DA KALANLAR

23 YIL SONRA HAFIZAMDA KALANLAR..!

Deniz Feneri, Yimpaş, Kombassan, akibeti meçhul kurban paraları..

FETÖ’nün siyasi ayağı, SADAT, TÜGVA, TÜRGEV, TÜRKEN gibi yapılanmalar..

TÜGVA tarafından yapılan torpilli atamalar ve devlette kadrolaşmalar..

TÜGVA çalışanları için THY’dan bedava 1500 bilet alındı iddiası..

TÜGVA yöneticilerine geçmişte İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından bağlanan ballı maaşlar..

TÜGVA’nın eline geçtiği iddia edilen 85 milyon nüfusun fişlenme yazılımı..

TÜRGEV tarafından toplanan milyarlık bağışlar..

17/25 Aralık, Rıza Zarraf skandalı, ABD’de açılan Halkbank davası, hediye edilmiş milyarlık saatler, Bakanlara gönderilmiş paraların listesi, ayakkabı kutuları, para sayma makinaları, maskeli beşler, önce inkar edilen sonra faiziyle birlikte talep edilen akibeti meçhul milyonlarca dolar para..

Ayyuka çıkmış uyuşturucu, altın ve petrol kaçakçılığı..

Bakara/Makara, salla bir ayet gitsin diyen sözde dindar bakan, alay konusu edilen din ve zirve yapmış istismar..

İktidara ağıza alınmayacak küfürler edip sonra iktidarla saf tutarak onursuzca tükürdüğünü yalayanlar..

Açılım adı altında davul, zurna ve devlet töreniyle karşılanan teröristler, Oslo ve Dolmabahçe görüşmeleri, Apo yandaşları ve İmralı ziyaretleri, askerin yoluna döşenen mayınlar, heba edilen kahraman şehitler, unutulan gaziler…

İnadına BOP eş başkanlığı, başına çuval geçirilen askerler, NOTA verilsin diyenlere ‘müzik notası mı bu verelim’ diyen bir başbakan, bu hizmetler nedeniyle alınan ve nedense hala iade edilmemiş olan üstün liyakat nişanı…

Kuzey Irak’taki işgal kuvvetleri için Allah Amerikan askerlerini korusun duası..

Şehide kelle, askerse asker ölmek için maaş alıyorlar, üç beş şehit için meclisi toparlayamayız diyen hükümet yetkilileri..

TALİBAN’ın bizimle ters yanı yok diyebilen bir iktidar..

Kurtuluş Savaşı düzmece, keşke Yunan kazansaydı diyen Atatürk düşmanı bir fesli ve öldüğünde bu hainin cenazesine katılan hemfikir devlet ricali..

Kızılay Maden Suyu şişesinden kaldırılan Türk ifadesi, resmi tabelalardan kaldırılan T.C. ibaresi, yasaklanan Andımız, tartışmaya açılan Nutuk, usulen kutlanan milli bayramlar, her milli bayramda hastalanan devlet ricali..

Alçakça indirilen bayraklar, devlet dairelerine baş aşağı asılan Atatürk posterleri, Anıtkabir’e yapılan saygısızlıklar, parçalanan, çöpe atılan Atatürk büst ve posterleri, İstiklal Marşı’nda oturan gafiller, vatandaşa Türk değil Türkiyeli diyenler, milli kimlikten ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti adından rahatsız olanlar, devletin adı Anadolu Devleti ya da Türkiye Birleşik Devletleri olsun, bayrağın adı Türk değil Türkiye Bayrağı olsun diyen hainler..

Kapatılan ve pistleri tahrip edilen Atatürk Havalimanı, Atatürk adı kaldırılarak kurulan ve yandaşa peşkeş çekilen uçuş garantili İstanbul Havalimanı..

Devletin televizyonu TRT’ye çıkarılan Osman Öcalan..

Terör yuvasına kandil, bebek katiline sayın, işbirliğine açılım, imtiyazlı hapishaneye İmralı diyerek terörü ve teröristi masum gösteren bir iktidar..

Her seçimde yapılan sandık hilesi, sahte mühür ve sahte oy pusulaları, CHP adayı olduğum 2009 yerel seçimlerinde Beylikdüzü ilçesinde trafoya kedi girdi hikayesi..

Dağıtılan kömürler, makarnalar; suyu, elektriği olmayan köylere gönderilen buzdolapları, çamaşır makineleri ve her türlü seçim rüşveti..

Gözden çıkarılan Kıbrıs, feda edilen Ege adaları, Barzani’ye gönderilen paralar, sözde Kürt devleti televizyonuna TÜRKSAT’tan yayın izni, Türk düşmanı Şivan Perver, İbo ve devlet erkanının gözyaşı dökerek yaktığı megri megri ağıtları, elele-kolkola verilen pozlar, açılım iknası için seçilen akil heyet, pervasız açılım, kazılan hendekler ve patlayan bombalar, gözü yaşlı analar, babalar, yetim ve öksüz kalan çocuklar..

Maden göçükleri, alınmayan önlemler, hiçe sayılan canlar, birilerinin çıkarı için ölen gariban işçiler ve itiraz eden işçiye atılsın koruma dayakları..

Tecavüze uğrayan masum çocuklar, çocuk evlilikleri, kadına şiddet ve önlenemeyen kadın cinayetleri..

Bağımsız basına yapılan ağır baskı ve ceza, yandaş basına verilen destek ve kayırma..

Tutulmayan sözler, siyasi yalanlar, büyük şehirlerdeki talanlar, Katar’a satılan varlıklar, ballı Tank Palet fabrikası ihalesi, Cumhuriyetin kazanımlarını babalar gibi satanlar, tohumdan, samana, diş macunundan deterjana kadar dışarıdan ithal edilen ürünler..

Devlet ihalesi kapıp devrederek aradan rant elde eden uyanık yandaşlar, alınan avantalar, üstünden geçmesek de parasını ödediğimiz maliyeti yüksek geçiş garantili köprüler, oto yolları, tüp geçitler, uçmasak da parasını ödediğimiz yolcu garantili havalimanları, hastalanmasak da parası ödediğimiz hasta garantili şehir hastaneleri..

Alınan çifte maaşlar, çalınan sınav soruları, ananıda al git diyen zihniyet, milletin anasına küfreden yandaş işadamları, bitirilen tarım ve hayvancılık, hayvanına ve traktörüne haciz gelen köylüler, zam yapıyor diye suçlanan esnaf, utanç abidesi tanzim satış kuyrukları, çöpten yiyecek toplayan insanlar, tüm bunlara rağmen neyiniz eksik kapıcının bile arabası var diye milletle alay eden bir iktidar..

Beş milyon işsiz, mağdur edilmiş emekliler, yok edilmiş eğitim, bilgi yoksunu öğrenciler, sağlıktan eğitime kadar her şeyi bedava karşılanan, istediği üniversiteye özel sınavla giren mülteciler, kendi ülkesinde mülteci gibi yaşayan çilekeş Türk vatandaşları..

Dünya’nın en pahalı suyu, benzini, elektriği, doğalgazı, rant için sık sık yapılan araç muayeneleri, pahalı ancak çekmeyen internet ve telefon hizmeti..

Sıkıştıkça vergiye ve zamma müracaat eden devlet, IBAN verip sürekli vatandaşa avuç açan bir iktidar, işlevini yitirmiş KIZILAY, 23 yılda 33 kat artmış olan dolar, dur durak bilmeyen enflasyon, %45’le dünya rekoru kuran faiz, açlık ve yoksulluk sınırının altında yaşam mücadelesi veren çaresiz bir toplum, icralar, iflaslar, tarihin rekorunu kıran icra dosya sayısı, ödenemeyen kredi kartı borçları, borcu borçla kapatan vatandaş, çöpten yiyecek toplayan insanlar..

İntiharlar, artan boşanma davaları, dağılan çekirdek aile yapısı, yurt dışına beyin ve sermaye göçü, toplumu sömüren para baronları, döviz artışında her seferinde malına mal katan yandaşlar, eksi bakiyeye düşmüş hazine, kayıp milyar dolarlar, Amerikan banka hesaplarında bulunan ve el konulmasından korkulan milyarlarca dolar, iktidara mensubu bazı ailelerin 23 yılda sahip oldukları astronomik servet, faaliyetleri hakkında bilgi verilmeyen denetimsiz Varlık Fonu, esrarengiz işlerin döndüğü Man adası ve Venezuela..

Gemicikler, yatlar, villalar, uçan, yüzen, yazlık, kışlık saraylar, saltanat süren aileler, yarın bugünden daha iyi olacak deyip milletle dalgasını geçip sırra kadem basan damat Berat..

Bir tarafta ayyuka çıkmış uyuşturucu kaçakçılığı, yakalanan Türk bandıralı gemiler, pudra şekeri çeken, milyonluk lüks araçlarla ve otomatik tüfeklerle resim çektirip sosyal medyada servis yapan AK gençlik, diğer tarafta ise AÇ gençlik..

Çiftlik Bank skandalı, malı götüren tosuncuklar, bitcoinciler, gri pasaportla insan ticareti yapan uyanıklar..

Kontrol edilemeyen Orman yangınları, hurdaya çıkarılan yangın söndürme uçakları, HES’lerin neden olduğu sel felaketleri, akarsu yatağına verilen imar izinleri ve çöken binalar, harcanan deprem paraları, denetimsiz yapılar altında can veren insanlar, çarpık kentleşme ve betonlaşma, maden alanı açmak için tahrip edilen ormanlar, yandaşa peşkeş çekilen maden alanları, toplum sağlığını tehdit eden siyanürlü altın çıkarma faaliyetleri, yüzyılın en büyük doğa katliamı..

Covid salgını döneminde yaşanan skandallar, her gün ölen bir uçak dolusu insan, kapatılan Hıfzıssıhha Enstitüsü, bir türlü üretilemeyen yerli aşı, maske rezaleti, harcanmış olan kara gün akçesi, lebalep Ayasofya açılışı, vatandaşa kesilen maske cezası, yandaşa çifte standart..

Mülteci sorunu, zor zamanda mültecilere harcanan milyarca dolar para, ödenemez dış borç ve sürekli yurt dışından para dilenen bir maliye bakanı..

Anayasanın 71. Maddesine aykırı, “Kur Korumalı Türk Lirası Mevduat ve Katılma Hesabı (KKM) uygulaması ve heba edilen milyarlarca lira..

Anti demokratik rektör atamaları, yayın kriteri olmaksızın verilen akademik ünvanlar, çalınan üniversite soruları, tahrip edilen eğitim sistemi, her geçen gün artan din istismarı ve Laiklik düşmanları, yaygınlaşmış hurafe düzeni..

Çözülmeyen 3600 ek gösterge sorunu, EYT mağdurları, KYK mağduru öğrenciler, atanamayan öğretmenler..

Onursuzca teslim edilen Rahip Brunson, Trump’ın onur kırıcı hakaret mektubu, onur kırıcı bir şekilde Putin’in kapısında bekletilen Cumhurbaşkanı, onursuz ve itibarsız hale getirilmiş bir ülke..

Türk Milleti’ne kurşun sıktıran, emperyalizm uşağı hain ve alçak FETÖ’nün elini öpmek için sıraya girdiği halde halen siyaset yapan, ballı maaşlar alıp keyif çatan cezadan muaf siyasiler ve kurunun yanında yanıp içeride yatanlar..

Askere kumpas kuranlar, Ergenekon destanına kara çalanlar, TSK’nın önemli kadrolarını tasfiye edenler, askeriyenin en mahrem yerlerine girerek gizli evraklarına, planlarına el koyanlar, devlet sırlarını düşmana sızdıranlar, buna rağmen elini kolunu sallayarak dolaşanlar..

Bir tarafta Montrö’ye dil uzatanlar, diğer tarafta itiraz edip tutuklanan paşalar..

Pervasızca yapılan yolsuzluk, hırsızlık, haksızlık, hukuksuzluk ve adaletsizlikler..

Kurulan sözde Kürdistan devletine T.C. bütçesinden ödenen maaşlar, direklere çekilen paçavralar, indirilen Türk bayrakları, soykırım var diyen Biden’a layıkıyla verilemeyen cevap, içeride ey Amerika diye kükreyip aslan kesilen, dışarıda ise kedi olup randevu kuyruğunda kabul bekleyen bir iktidar..

Her seferinde kırılan milli onur, yok edilen değerler, mafya/siyaset ilişkisi ve ortaya dökülen rezaletler, çöken ahlak, olmayan adalet, hak, hukuk ve insan hakları; bunları görmeyen yargı, şakşakçı basın, tüm kazanımları satılmış ağır yara almış bir Cumhuriyet..

Düşürülen Rus uçağı, önce kardeşim Esad sonra Eset..

Nihayet bunları unutturan Rus-Ukrayna savaşı ve tamamen resetlenen toplumsal hafıza..

Savaş halindeki Ukrayna’dan tahıl ve ayçiçeği yağı ithal eden zavallı ülke Türkiye..

Muhalefetle normalleşme süreci, el ele kol kola, göz göze fotoğraflar, meclis kulisinde sarılmalar, espriler..

Bir anda atılan ipler, ardından gelen seri tutuklamalar, koparılan feryâd u figan, kaybolan bir yıl ve gazı kaçtıktan sonra yapılan muhalefet..

İktidarın Suriye’de biz ne dersek o olur söylemleri, Emevi Camiinde kılınan namaz, ardından Suriye tarafından Türkiye’ye uygulanan ticari tahdit ve hayal kırıklığı..

PKK güçlerinin Suriye’ye kaydırılması, kurulacak PYD Kürt devletine verilen destek, geride kalan paçavra ve silahların yakılmasıyla yapılan silah bırakma şovu ve Türkiye’de siyasal Kürt faaliyetleri kapsamında devlet yönetiminde söz sahibi olma gayretleri..

Yeniden açılım süreci, Türk kimliğine dil uzatarak anayasa değişikliği talep eden hadsizler, yıllar önce asılsın diyerek kürsüden ip atan yıllar sonra 180 derece dönüş yaparak haine Önder APO diyen sözde milliyetçi bir parti, Türk-Kürt-Arap ortak kimliği dayatan, Osmanlı modeli bir yönetim kurulsun diyen hadsiz ABD Büyükelçisi’ne tek bir söz dahi etmeyen bir iktidar..

Kurtuluş savaşına, Lozan’a, Cumhuriyet rejimine dil uzatarak SEVR söylemleri yapan, federasyon talep eden hainlere ses çıkarmayanlar..

Ses çıkarmayı bırakın bu niyete meşruiyet kazandırmak için çalışma komisyonu kurma gayreti içinde gece gündüz çalışanlar..

Tüm bunlara rağmen esamesi bile okunmayan milletvekilleri, kayıplara karışmış parlemento, askıya alınmış demokrasi..

Daha unuttuğum onca şey..

Kısacası zuhur etmiş olan Gençliğe Hitabe, gaflet, delalet ve dahi hıyanet..

Ve maalesef ki ertesi gün hepsini unutan bir toplum.!

Ne güzel şey unutmak..

Unuttukça dertlerinden kurtulmak..

Her zaman olduğu gibi yine Aziz Nesin’i haklı çıkarmak..

Dr Vecdet Öz

Uncategorized

ZEHRA BETÜL ÖZGEN DİYOR Kİ ATATÜRK BİR MİLLETİN UMUDUDUR

Atatürk: Bir Milletin Umudu

Bazı liderler sadece dönemlerini değil, tüm bir geleceği şekillendirir. Mustafa Kemal Atatürk, işte o nadir insanlardan biridir. O, yıkılmış bir imparatorluktan yepyeni bir devlet kurarak milletine umut oldu.

Atatürk’ün en büyük başarısı, savaş meydanlarındaki zaferlerden çok, fikirleriyle bir ulusu ayağa kaldırmasıdır. Eğitimden hukuka, kadın haklarından bilime kadar her alanda yaptığı devrimlerle çağın çok ötesindeydi.

Onun “Egemenlik, kayıtsız şartsız milletindir” sözü, hâlâ demokrasimizin temel taşıdır. Cumhuriyet’i yalnızca ilan etmekle kalmadı; halkına sahip çıkmayı, sorgulamayı ve ilerlemeyi de öğretti.

Bugün Atatürk’ü anmak sadece bir görev değil, aynı zamanda bir vefa borcudur. O’nu anlamak, sadece geçmişte değil, gelecekte de izinden yürümektir.

ZEHRA BETÜL ÖZGEN

Uncategorized

TÜRK İŞ İNSANLARINDAN UKRAYNA DA GÖNÜL KÖPRÜSÜ

Türk İş Adamından Ukrayna’ ya Gönül Köprüsü; Selçuk Yoğurtçuoğlu, Savaşın Ortasında Umut Taşıyor
Özel Haber: Eren DALGIÇ

Türk iş adamı Selçuk Yoğurtçuoğlu, bireysel girişimleriyle Ukrayna’ da savaşın yarattığı insani krize karşı örnek bir duruş sergiliyor. Rusya-Ukrayna savaşının başladığı ilk günden bu yana Ukrayna halkının yanında yer alan Türk iş adamı Selçuk Yoğurtçuoğlu, yaptığı insani yardımlar ve sosyal girişimlerle savaşın ortasında adeta bir umut ışığı oldu.Yoğurtçuoğlu’ nun bireysel gayretleriyle Ukrayna’ya ulaştırdığı tonlarca gıda yardımı, zor günler geçiren binlerce insan için adeta can suyu olurken, aynı zamanda yürekten bir dayanışmanın da öncüsü oldu.

Yoğurtçuoğlu’ nun çabaları yalnızca halk nezdinde değil, resmi düzeyde de yankı buldu. Ukrayna devleti, yaptığı katkılardan dolayı Selçuk Yoğurtçuoğlu’ nu çeşitli madalya ve teşekkür sertifikalarıyla onurlandırdı. Ukrayna hükümet yetkilileri, bu anlamlı desteği sadece bir yardım değil, aynı zamanda dostluk ve dayanışmanın güçlü bir sembolü olarak gördüklerini dile getirdi. Yardımlarının yalnızca maddi boyutta kalmadığını belirten Selçuk Yoğurtçuoğlu, özellikle Ukraynalı çocuklardan gelen resimlerin ve mektupların kendisine ilham verdiğini dile getiriyor. “Bir çocuğun çizdiği umut dolu bir resim, yaptığımız her yardımdan daha kıymetli,” diyen Yoğurtçuoğlu, desteğinin kaynağının bu duygusal bağ olduğunu vurguluyor.

Sadece insani yardım değil, kültürel anlamda da köprüler kurmaya çalışan Yoğurtçuoğlu, Kiev’ de açtığı “Bayraktar” isimli Türk restoranıyla da fark yaratıyor. İsmini Ukrayna’ daki direnişin simgesi haline gelen Türk yapımı SİHA’ lardan alan restoran, Türk ve Ukrayna halkını bir araya getiren sıcak bir buluşma noktası haline gelmiş durumda. Restoranın savaş ortamında sosyal yaşamı canlandırdığına dikkat çeken Yoğurtçuoğlu, benzer girişimleri Ukrayna’ nın farklı şehirlerinde de hayata geçirmeyi planladığını ifade ediyor.

Tonlarca gıda, hijyen malzemesi ve temel ihtiyaç ürününü doğrudan sahaya ulaştıran Yoğurtçuoğlu’ nun bu bireysel gayreti, binlerce savaş mağduru için hayat kurtarıcı oldu. Ancak tüm bu iyi niyetli çalışmalar, son dönemde maksatlı bir karalama kampanyasının hedefi hâline geldi. Başta KYIV.BLOG, FAKE OFF ve SPILNO gibi basit içerikli bazı internet kanalları, gerçek dışı iddialarla Selçuk Yoğurtçuoğlu’ na yönelik iftira ve manipülasyon içeren haberler yayınlamaya başladı.

Bu yayınların arkasında ise dikkat çeken bir isim var: Oleg Cheslavskiy. Zamanında Selçuk Yoğurtçuoğlu’ nun yanında çalıştığı bilinen Oleg Cheslavskiy, bugün hakkında “asker kaçağı” olduğu yönünde resmî tespitler bulunan, Ukrayna’dan kaçmış bir figür olarak öne çıkıyor. Bu kişinin, söz konusu internet platformlarıyla iş birliği içinde Türk iş adamından para koparmak için şantaj ve karalama amacıyla sahte haberler üretmeye başladığı belirlendi.

Selçuk Yoğurtçuoğlu, bu şantaj girişimlerini belgeleriyle birlikte resmî makamlara taşıyarak hukuki süreç başlattı. Ancak aradan zaman geçmesine rağmen, ilgili mercilerden hâlâ net bir sonuç alınamaması dikkat çekiyor.Yoğurtçuoğlu, tüm bu asılsız iddialara rağmen geri adım atmıyor. “Gerçek olan, insanların duasıdır. Kimin ne dediği değil, kimin ne hissettiği önemli,” diyerek, yardım faaliyetlerine hız kesmeden devam ettiğini vurguluyor.

Ukrayna ile olan gönül bağını “Ukrayna artık benim ikinci vatanım” sözleriyle özetleyen Selçuk Yoğurtçuoğlu, toplum yararını önceleyen yaklaşımı ve sahadaki somut katkılarıyla yalnızca iş dünyasında değil, savaşın gölgesinde kalan bir halkın kalbinde de kalıcı bir yer edinmiş durumda.