GÜLSEREN BAŞKAN TOPLUMUN YANINDA OLMAYA KARARLI
HER TÜRLÜ İSTİSMARIN AYRINTILAR
SESSİZLİĞİ BOZMAK
Toplumun vicdanını en derinden yaralayan konuların
başında çocuk istismarı gelir. Ne yazık ki her coğrafyada ve
her sosyoekonomik düzeyde karşımıza çıkan bu acı gerçek,
çoğu zaman sessizlikle örtülmeye çalışılır. Oysa sessiz
kalınan her vaka, bir başka çocuğun daha korunmasız
bırakılması anlamına gelir.
Vizyon Hukukçular Derneği olarak bu hafta boyunca siz
değerli okuyucularımızla, çocuk istismarının farklı türlerini
ele alacağımız kapsamlı bir yazı dizisi hazırladık. Amacımız,
bu konunun karanlık yönlerini aydınlatmak, toplumsal
farkındalığı artırmak ve çocukların yüksek yararını her şeyin önünde tutan bir bilinç
oluşturmaktır.
Bazı yaralar dışarıdan görünmez.
Bazı çocuklar konuşmaz.
Bazı sessizlikler aslında birer çığlıktır.
Çocuk istismarı, fiziksel acıdan ibaret olmayan, derin izler bırakan, yaşam boyu sürebilen bir
travmadır. Ne yazık ki, çoğu zaman duvarların ardında, okul sıralarında, hatta oyun alanlarında
bile yaşanır. Bu yazı dizisinde, çocuk istismarının farklı türlerini, tanınması zor ama sonuçları
derin etkiler yaratan boyutlarını ele alacağız.
Bu bir suçtur. Bu bir insanlık yarasıdır. Ve her şeyden önce, bu sessizliğe artık bir son
verilmelidir.
Duygusal İstismar: Görünmeyen Yara
Çoğu zaman fiziksel bir iz bırakmadığı için en az fark edilen türdür. Sürekli aşağılama, reddetme,
tehdit etme, sevgiden mahrum bırakma gibi davranışlarla çocuğun benlik algısı zedelenir.
Çocuklarda özgüven eksikliği, depresyon, içe kapanıklık gibi ciddi ruhsal sorunlara yol açabilir.
Bazen yalnızca bir bakış yeter çocuğun kendini değersiz hissetmesine.
Sürekli eleştirilmek, sevgisizlik, yok sayılmak…
Bir çocuk; “Seninle gurur duyuyorum” cümlesini hiç duymamışsa, onun kalbi yaralıdır.
Duygusal istismar, fiziksel iz bırakmaz ama kimliğin temeline zarar verir. Çocuk; özgüvensiz,
kaygılı, sessizleşmiş ya da tam tersine öfkeyle dolmuş halde hayatına devam eder. Bu davranışları
“huysuzluk” ya da “şımarıklık” diye geçiştirmek, istismarı fark etmemektir.
Fiziksel İstismar: Derinleşen Sessizlik;
“Yaram azdı, ama sesimi kimse duymadı.”
Fiziksel şiddet yalnızca can yakmaz; güven duygusunu yerle bir eder.
Bir çocuk, canı en çok yandığında bile annesinin ya da babasının gözlerine korkuyla bakıyorsa,
orada adını koyamadığımız bir sorun vardır.
Fiziksel istismar, tokatla ya da sopa ile sınırlı değildir. Çocuğun bedenine yönelen her şiddet,
onun ruhunda kalıcı izler bırakır. Bu tür durumlarda “terbiyeden” söz edilemez; bu yalnızca
şiddettir ve suçtur.
En görünür ve somut biçimiyle ortaya çıkan istismardır. Çocuğun dövülmesi, iteklenmesi,
yakılması, bağlanması ya da başka yollarla bedenine zarar verilmesi fiziksel istismar kapsamına
girer. Bu tür istismar, hem çocuğun fiziksel sağlığını tehdit eder hem de uzun vadede ruhsal
travmalara neden olur.
Cinsel İstismar: Kırılan Sınırlar
Bir çocuğun cinsel doyum amacıyla kullanılmasıdır. Yalnızca fiziksel temasla sınırlı olmayıp,
teşhircilik, cinsel içerikli konuşmalar, pornografik materyallere maruz bırakma gibi farklı
şekillerde de gerçekleşebilir. Cinsel istismar çocukta uzun süreli travmalar, güven problemleri ve
ciddi psikolojik bozukluklar yaratabilir.
Bir çocuk, hiçbir zaman bir yetişkinin “duygusal partneri” olamaz.
Bir çocuğa cinsel içerikli şaka yapmak, bedenine izinsiz dokunmak, onu rahatsız eden sözler sarf
etmek dahi cinsel istismar kapsamındadır.
Bu en ağır ihlaldir.
Çünkü yalnızca bedeni değil, tüm duygusal güveni alt üst eder.
Bazı çocuklar kabuslar görür, bazıları sessizleşir, bazıları ise ani öfke patlamaları yaşar.
Çocukların değişen davranışları çoğu zaman bir işarettir.
Ama kimse anlamak istemez.
Sustum, çünkü utandım.
Sustum, çünkü kimse inanmaz sandım.
İşte en çok bu suskunlukla savaşmalıyız.
İhmal: Görünmeyen Kayboluş
Kimi çocuklar aç değildir, ama doymazlar.
Çünkü ihtiyaçları yalnızca yemek değildir: Sevgiye, ilgiye, korunmaya da aç kalırlar.
İhmal; çocuğun sağlık, eğitim, bakım ve güvenlik ihtiyaçlarının karşılanmamasıdır.
Gece uyanıp kimseyi bulamamak, ateşlenip doktora götürülmemek, okulda geri kaldığı halde
destek görmemek…
Bunlar fiziksel iz bırakmaz ama çocuğun gelişimini geciktirir, özgüvenini yıkar.
Ve ne yazık ki, çoğu zaman fark edilmez.
Bakım, sevgi, eğitim, sağlık gibi temel ihtiyaçların sürekli biçimde karşılanmaması durumudur.
Her çocuğun fiziksel, duygusal ve zihinsel gelişimi için bu ihtiyaçların karşılanması bir
zorunluluktur. İhmal edilen çocuklar gelişimsel gerilik, sağlık sorunları ve sosyal uyumsuzluk gibi
problemlerle karşı karşıya kalabilir.
Çocuk istismarı, yalnızca mağduru değil, tüm toplumu yaralayan bir suçtur. Bu konuda farkındalık
oluşturmak, sadece hukukçuların değil, tüm bireylerin sorumluluğundadır. Aileler, öğretmenler,
sağlık çalışanları, kolluk kuvvetleri ve yargı organları arasında etkili bir iş birliği sağlanmadan bu
mücadelede kalıcı başarı elde edilemez.
Biz VİZYON HUKUKÇULAR DERNEĞİ olarak, istismara uğrayan her çocuğun sesi olmak, faillerin
cezalandırılması ve mağdurların korunması için kararlılıkla çalışmaya devam edeceğiz. Her
çocuğun; şiddetten, istismardan ve ihmâlden uzak, sağlıklı ve güvenli bir ortamda yaşama hakkı
vardır.
Ne Yapmalıyız?
Her bir yetişkin, bir çocuğun güvenliğinden sorumludur.
Sinyalleri görmezden gelmek, suça göz yummaktır.
Aileler, öğretmenler, komşular, sağlık çalışanları, herkes bu zincirin bir halkasıdır.
Şüphe duyduğumuzda susmak yerine harekete geçmeliyiz: Sosyal hizmet birimleri, çocuk izlem
merkezleri, kolluk kuvvetleri ve yargı mekanizmaları, mağdur çocuğu korumak üzere hazırdır.
Unutmayın
Bir çocuk yaşına göre fazla sessizse…
Gece altını ıslatmaya başlamışsa…
Bir anda içe kapanmışsa ya da öfke nöbetleri geçiriyorsa…
Size bir şey anlatmaya çalışıyordur.
Dinleyin.
İnanın.
Koruyun.
Çünkü her çocuk; güven içinde büyümeyi, sevilmeyi ve korunmayı hak eder.
Sessizliği birlikte bozabiliriz.
Yarın geç olmadan.
Unutmayalım: Sessiz kalmak suça ortak olmaktır.
Tüm il ve ilçe temsilcilerimizle birlikte, çocuklarımızın yanındayız.
Sessizliği birlikte bozacağız, her çocuğun güvenli bir geleceğe sahip olması için kararlılıkla
mücadele edeceğiz. Bize ulaşmak ve destek olmak için: vizyonhukukculardernegi.com
Gelecek için, umut için, adalet için…
Saygı ve kararlılıkla,
Gülseren BAŞOCAK
Vizyon Hukukçular Derneği
Genel Başkanı